Fahrettin Altun'dan Türkiye'nin Güçlü Duruşuna Vurgu
Fahrettin Altun'dan Türkiye'nin Güçlü Duruşuna Vurgu
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türkiye'nin sokağa teslim olmayacağını ve demokratik hukuk düzeninin korunacağını belirtti. Altun, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderlik kapasitesine ve devlet tecrübesine dikkat çekti. Ülkenin kritik bir dönemden geçtiğini vurgulayan Altun, bu süreçte Türkiye'nin en güçlü şekilde çıkması için büyük bir mücadele verildiğini ifade etti.
Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ramazan ayında bile yoğun bir tempo ile çalıştığını belirtti. Ayrıca, muhalefetin iç çekişmelerine odaklandığını ve Türkiye'nin meselelerini göz ardı ettiğini dile getirdi. Bu durum, muhalefetin kendi krizlerini ülkenin meselesiymiş gibi göstermeye çalıştığını ortaya koyuyor.
Türkiye'nin Kararlı Duruşu
Altun, muhalefetin adli süreçleri bahane ederek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldığını ve halkı kışkırtmaya çalıştığını ifade etti. Bu tür çabaların beyhude olduğunu belirten Altun, Türkiye'nin bu oyuna gelmeyeceğini ve sokağa teslim olmayacağını vurguladı. Demokratik hukuk düzeninin korunmasının her şeyden önemli olduğunu söyledi.
Devletin bağımsız yargı organlarının yürüttüğü süreçlere saygı gösterilmesi gerektiğini belirten Altun, şiddetin her türlüsünün kötü olduğunu ifade etti. Türkiye'nin bu süreçte sağlam bir duruş sergileyeceğini ve demokratik değerlerin her daim korunacağını belirtti.
Demokrasi ve Hukukun Üstünlüğü
Altun, muhalefetin yaşadığı siyasi tükenmişlik sendromundan bir an önce çıkması gerektiğini vurguladı. Kendi iç krizlerinin faturasını hükümete ve ülkeye mal etmekten vazgeçmeleri gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin güçlü bir demokrasiye sahip olduğunu ve bu değerlerin korunması gerektiğini belirtti.
Demokrasi, Türkiye'nin pusulası olmaya devam edecektir. Devletin suçlu ile suçsuzu ayıracak kudrete sahip olduğunu belirten Altun, milletin de olan biteni en iyi şekilde takdir ve tahlil edebilecek dirayet ve ferasete sahip olduğunu ifade etti. Bu bağlamda, Türkiye'nin geleceği için umut verici bir tablo çizildiği söylenebilir.
