TBMM’ye CHP’li milletvekili Gürsel Erol’un protestosu damga vurdu. İklim Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler TBMM Genel Kurulu'nda sona erdi. Teklifin maddelerine geçilmesinin kabul edilmesinin ardından TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşimi 9 Nisan Çarşamba günü saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı. Erol, konuşmasını başlamak üzereyken AK Parti sıralarında az sayıda milletvekili olmasına tepki gösterdi.
CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Meclis'in itibarsızlaştırıldığını belirtti. Genel Kurul salonunda az sayıda AK Parti milletvekili olmasını kürsüde yaklaşık 5 buçuk dakika boyunca sessiz kalarak protesto etti. Erol, “Soldan sağa sayıyorum 15 arkadaş var burada” diyerek durumu eleştirdi. Erol, iktidar partisinin getirdiği bir kanun teklifi görüşülürken, milletvekillerinin Genel Kurul salonunda olmamasını ciddiyetsizlik olarak nitelendirdi.
Erol, “Bu Meclis'i niye itibarsız haline getirip de kendi getirdiğiniz kanun teklifine bile sahip çıkma gereği duymadan odalarınızda veya başka yerlerde oturursunuz?” diyerek durumu sorguladı. Bu protesto, Meclis’in işlevselliği ve ciddiyeti açısından önemli bir mesaj taşıdı. Erol, diğer partilerin temsilcilerinin salonda bulunmasına rağmen, iktidar partisinin yokluğunu vurguladı.
Erol, “Bu Meclis'in görevi kanun yapmak” diyerek, kanun teklifinin önemine dikkat çekti. İlgili komisyon başkanları ve bakan yardımcıları ile birlikte değerlendirme yaptıklarını belirtti. Ancak, bu görüşmelerin yapılacağı yerin Genel Kurul olduğunu hatırlattı. Erol, “Genel Kurul'da bakıyorsunuz AK Parti Grubu yalnızca oy vermeye geliyor, neye oy verdiğini de bilmiyor” dedi.
Bu durum, Meclis’in işleyişine dair ciddi bir eleştiri olarak öne çıktı. Erol, konuşma yapmak yerine AK Parti grubunu protesto etmeyi tercih etti. Üç dönemdir milletvekilliği yaptığını belirten Erol, “Siyasette nezaket kurallarına son derece dikkat eden birisiyim” ifadesini kullandı. Bu süreçte, sessiz kalmanın en etkili konuşma biçimi olduğunu vurguladı.
Gürsel Erol’un protestosu, TBMM’deki iktidar muhalefet ilişkisini ve Meclis’in işlevselliğini sorgulayan önemli bir olay olarak kaydedildi. Erol, “Herhalde 15 yıllık milletvekilliğim süresi içerisinde sanıyorum ki en etkili konuşmam suskunluğum oldu” diyerek, bu durumu değerlendirdi. Bu tür eylemler, Meclis’in ciddiyetini ve işlevselliğini sorgulayan bir zemin oluşturdu.
Sonuç olarak, TBMM’deki bu tür protestolar, yasama sürecinin ne denli önemli olduğunu ve milletvekillerinin sorumluluklarını hatırlatmaktadır. Erol’un tepkisi, gelecekteki yasama süreçlerinde daha dikkatli olunması gerektiğinin altını çizmektedir. Bu olay, TBMM’nin işleyişine dair tartışmaları da beraberinde getirecektir.