Türkiye'de adaletin durumu ve korku imparatorluğu üzerine yapılan açıklamalar, toplumda büyük yankı uyandırdı. Siyasi liderler, mevcut durumu eleştirerek, adaletin sağlanması gerektiğini vurguladı. Gerekçede anlam karmaşasının yaşandığını belirten Gürel, 12 Eylül döneminin savcılarının kararlarında daha tutarlı olduğunu ifade etti. Şimdiki savcıların ise, üst düzey yetkililerin sözlerine uydurmaya çalıştığını dile getirdi.
Gürel, tiranlık, hile ve aldatmanın katıldığı bir rejimin varlığını vurguladı. Tiranlıklarda hile ve aldatmayı yok ettiğinizde geriye sadece zorbalığın kaldığını belirtti. Bu açıklamalar, toplumda adaletin nasıl algılandığına dair önemli bir tartışma başlattı.
Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Fatih Eryılmaz, teğmenlerin yaptıklarında bir sorun olmadığını ifade etti. Ancak, memlekette yasa kalktığı için her şeyin suç sayıldığını belirtti. Eryılmaz, çocukların kime kılıç çektiklerini açıkladığını ve bunun Türk ulusunun namusuna ve vatana kastedenlere yönelik olduğunu söyledi.
Bu durumun neden rahatsızlık yarattığını sorguladı. Suçla ceza arasında tutarsızlık olduğunu vurguladı. Hâlâ camikışla kavgasının sürdüğünü belirten Eryılmaz, iktidarın halkta rıza oluşturmak için şiddetten başka bir şey kalmadığını ifade etti.
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, bu kararın cesur teğmenlerin onur madalyası olduğunu belirtti. Türkoğlu, bu kararın ülkemizdeki gözaltı ve tutuklamaların devamı olduğunu ifade etti. Korku imparatorluğunun koltuk kaygısının had safhaya yükseldiğini vurguladı.
Bu açıklamalar, Türkiye'deki adalet sisteminin ne denli sorgulandığını ve toplumda yarattığı etkiyi gözler önüne serdi. Siyasi liderlerin bu konudaki görüşleri, halkın adalet arayışını daha da derinleştirdi.