Papa Franciscus'un sağlık durumu kritik. Astım krizi geçiren Papa, oksijen desteği alıyor ve trombosit düşüklüğü nedeniyle kan nakli yapıldı. Vatikan'dan yapılan açıklamalar endişe verici.
Vatikan, Papa Franciscus'un sağlık durumu ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, 'Papa’nın sağlık durumu kritik olmaya devam ediyor. Bu nedenle önceki gün açıklandığı gibi Papa, henüz tehlikeyi atlatmış değil' ifadeleri yer aldı. Papa'nın 14 Şubat'tan bu yana Roma'daki Gemelli Hastanesi'nde tedavi gördüğü belirtildi.
Ayrıca, Papa'nın uzun süre devam eden astım krizi geçirdiği ve oksijen tedavisine ihtiyaç duyduğu ifade edildi. Yapılan kan testlerinde trombosit düşüklüğü tespit edildi. Bu durum, kan nakli yapılmasını gerektirdi. Papa'nın bilinci yerinde ve gününü koltukta geçirdiği ancak düne göre daha sıkıntılı olduğu aktarıldı.
Vatikan Devlet Sekreteri Kardinal Pietro Parolin, Papa'nın sağlık durumu ile ilgili spekülasyonlara yanıt verdi. Parolin, 'Bunların hepsi gereksiz spekülasyonlar. Şu an Papa'nın sağlığını ve Vatikan’a dönmesini düşünüyoruz. Önemli olan da bu' dedi. Bu açıklama, Papa'nın görevini yapamaz duruma gelmesi halinde istifa edebileceği konusundaki tartışmaları yeniden gündeme getirdi.
Papa Franciscus, 2013'ten bu yana Katoliklerin ruhani lideri olarak görev yapıyor. Daha önce 2021'de kalın bağırsak ameliyatı geçirmişti. 2023'te ise nefes darlığı ve karın duvarına protez yerleştirilmesi operasyonu nedeniyle hastaneye yatmıştı. Son yıllarda diz ağrıları nedeniyle tekerlekli sandalye kullanması dikkat çekti.
Papa Franciscus, 9 ve 12 Şubat'ta halka açık etkinliklerde bronşit geçirdiğini ve nefes almakta güçlük çektiğini belirtmişti. 14 Şubat'ta hastaneye kaldırılan Papa'nın sağlık durumu karmaşık bir tablo çizmeye devam ediyor. 18 Şubat'ta yapılan açıklamada, Papa'da zatürre geliştiği bildirildi.
Vatikan, 19 Şubat'taki açıklamasında Papa'nın oksijen desteği almadığını ve kendi kendine nefes alabildiğini kaydetti. Ancak, bu hafta sonu için planlanan etkinliklerin iptal edildiği duyuruldu. Papa'nın sağlık durumu, Katolik dünyası için büyük bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor.